Euro5 emisyon seviyesindeki dizellerin şehir merkezinde dolaşması için 18 ayları daha var ve Euro6d yeni nesil dizeller içinse henüz bir yasaklama kararı yok. Ancak 2020 yılına kadar dizel teknolojisinde devrim niteliğinde temiz emisyon salınım icadı olmaz ise, yakıtta cimriliği ile cep dostu dizel araçları ilerleyen zamanlarda görmeceğimiz anlamına gelebilir.
Avrupa'da Pilot Şehir Hamburg
Dizel araçların hava kirliliğindeki rolünün test edilmesi için Hamburg pilot şehir olarak seçildi. Bu pilot şehirde dizel araçların kullanımı durdurularak hava kirliliğinde dizel araçların rolünün tam olarak ortaya çıkacağı düşünülüyor. Hamburg limanıyla meşhur bir şehir. Bu limanda devasa yük gemileri ve yolcular için olan ultra lüks cruiserlar var. İşte bu gemilerdeki zararlı gaz salınımı kilogram ile ölçülüyor. Hani şu otomobillerin zararlı gaz salınımı yaparken gramla ölçüldüğü emisyon değeri işte.
Hava kirliliğinde ciddi problem meydana getiren bu gemilerin meydana getirdiği kirliliğini hesaplarsak, ortaya korkunç rakamlar çıkıyor. Şöyle kabaca bir hesaplama yapalım. 1 geminin havaya bıraktığı zehirli gaz miktarı 21.4 milyon Passat TDI arabanın havaya bıraktığı gazla aynı miktara denk geliyor. Yani dizeller hedef tahtasına oturtulmuşken gemilerin çevreye verdiği zararı henüz konuşan yok. Büyük ihtimalle gemilerin sahipleri sıradan insan olmadığı ve gemilerin ticaretin belkemiğini oluşturduğu için bu durum gözardı ediliyor.
Kara düzen dizel sistemle çalışan gemiler dizel teknolojisinin yirmi yıl gerisinden geliyor. 7000 kişiyi taşıyan bir gemi 150 ton yakıt tüketiyor. Üstelik bu yakıt Euro dizel de değil! Arabalardan çok gemilerin yakıt performanslarının masaya yatırılması gerekiyor. Araçlarda yakıt hesaplama yapılmasının yanı sıra, gemilerde yakıt hesaplama işleminin de yapılması artık gerekli hale geldi.
Gemilerin neden olduğu hava kirliliği?
Almanya'da 45.8 milyon araç var. 100 geminin meydana getirdiği hava kirliliğini 1.42 milyon araç meydana getiriyor. Azot oksit filtresi dışında her hangi bir temizleyicisi olmayan gemiler, ciddi hava kirliliğine neden oluyor. Büyük yolcu gemileri 150 ton ağır yağ tüketimi ve 450kg zararlı gaz dolu duman çıkarıyorlar. Bulundukları bölgeye göre hesaplandığında kişi başına düşen zararlı gaz 5140mg oluyor. Bu yeni model bir aracın 12mg/gün salımına göre 428 kat daha fazla.
Zaten gemi teknolojisi ve uçak teknolojisi hiç ilerlememiş otomobil teknolojisi bu saydıklarımdan en az 20 yıl önde gitmektedir. Dolayısıyla günümüzdeki otomobillerle kıyaslayınca denizde bir facia var.
Hava kirliğinde etkili olan diğer etken fabrikalardır. Fabrikalar ve gemiler, hava kirliliğinde ciddi problem teşkil etmektedir. Bu etkenlerin yanında araçların hava kirliliğine olan katkısı sadece %15’dir. CO (karbonmonoksit), kükürtdioksit (SO2), azotdioksit (NO2) ve ozon(O3) gibi gazlar havamızı zehirliyor. Temiz bir havada % 78 oranında azot bulunmaktadır. %21 oksijen ve %1 diğer gazlar, kalan yüzdeleri tamamlamaktadır. Hava kirliliği, bu oranları tamamen bozarken çocuklarımıza bırakacağımız dünyayı ciddi bir şekilde tehdit eder hale gelmiştir.
Akciğer hastalıklarının artmasında birinci derecede etkili olan hava kirliliği, şehirleşme ve nüfus artışı ile kendini göstermeye, ben burdayım diye bağırmaya başlamıştır. Çöl tozları, yanar dağlar, orman yangınları ve hayvanlar da havayı kirletmekte ancak bizim yaptığımız suni hava kirliliğinde bu doğal şeylerin kirletmesinin sözü edilemez.
Gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda, hava kirliliği kategorisinde ciddi problemlerle karşılaşmaya devam edeceğiz. Hava kirliliğine sadece arabaların sebep olduğunu düşünenler bu yazıyı okuduktan sonra fikrini değiştirecektir.
Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak için, hava kirliliğine neden olan bütün konular tek tek ele alınmalı bu konuda tek suçlu otomobillermiş gibi davranılmamalı. İçten yanmalı motora sahip otomobillere alternatif elektrikli otomobillerin pillerinin üretiminde ortaya çıkan kirlilik te ayrı bir soru işareti.